mutfak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
mutfak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Aralık 2011 Cuma

geçen hafta sonundan kalmalar


 pazar günlerim genelde temizlik ve yemek yapmakla geçiyor. bunlarda geçen hafta sonu ilk defa yaptığım yemekler, yani denemelikler.
üstte gördüğünüz yalancı tavukgöğsü herkesin bildiğinden. arkadaşlar çay için geleceklerdi ama iptal olunca bize kaldı tabi...
 bu tarifte cafe fernando'dan , çok basit çok ta güzel ama bence bir ana yemek değil. sadece garnitür olabilir etin yanına veya ara sıcak gibi birşey. bu arada ben sadece permasan yerine kaşar kullandım.
bu da bir zamanlar ordan burdan çıktı alıp koca bir klasör yaptığım yemek tariflerinden o yüzden nerden bilmiyorum. 
adı lahanalı mantarlı tavuklu börek. kısaca anlatmak gerekirse adından da pek tabi anlaşılacağı üzere önce lahanalı haşlıyoruz. bir taraftan da soğan, tavuk ve mantarları kavuruyoruz. ayrıca bir de süt ve yumurta karışımından oluşan bir sos hazırlıyoruz (sanırım 2 su bardağı süt ve 2 yumurta idi) fırın kabına lahana, mantarlı tavuklu karışım ve sostan kat kat sıralıyoruz. ve fırına veriyoruz. çıkan sonuç bu en az göründüğü kadar da güzel bence bu lezzetleri sevenler için.
tabi ben bu arada sebze çorbası ve etli bezelye de yaptım o kadar hamaratım yani pazar günleri...

8 Eylül 2011 Perşembe

bol sebzeli karnıyarık yada fırında türlü gibi birşey

aslında niyetim karnıyarık yapmaktı. ama evdeki 2 tane kabak kalmasın diyerek e ''kabak kattıysak patateste gider'', kabakla aynı mantıkta ''e bir tane de havuç varmış bak'' , ve bir de dünden kalan mantar sapları diye diye evdeki kalmış malzemeleri toplayıp (şimdi yazarken fark ettim bunu da) hepsini niyette olan karnıyarığa katmaya karar verdim.
öncelikle hepsini yarı kıvamda kızarttım az yağlı tavada. üstteki sadece kızarmış ve borcama alınmış halleri.
 üst malzemesinde karnıyarığa sadık kalarak soğan, sarımsak, kıyma, yeşil biber, domates, biraz salça ve  maydanozu karıştırarak yine tavada pişirdim.bakınız üstteki halleri
ve burada da fırına gitmeden önceki buluşma.
 mideyle buluşmadan önceki halide budur. kötü ama idare edin artık...
deneyin, pişman olmazsınız...

24 Mayıs 2011 Salı

runner

 yine cıvıl cıvıl ve yine nil yeşili renkler...
 kumaş yine çok eskiden (yani istanbul'dan) aldığım bir kumaş. sanırım öylesine hoşuma gittiği için almıştım.
 kumaşlarımı karıştırırken hatırlayıp ve tam da bir runner boyutunda olduğundan runner yapmaya karar verdim. eh tabi mutfağımın renklerinde de olduğundan tam oturdu.
sadece kenarlarını katlayıp yaptığım runnerın kumaşı...

 (bu arada yağlık&sirkelik takımı mudo.com.tr'den; yanındaki eski şişe yeni vazolarsa inci'nin doğal meyve suyu şişeleri)

25 Şubat 2011 Cuma

kağıtta kremalı kek

kek tarifi vermenin hiçbir manası olmadığına karar verdim o yüzden sadece yaptıklarımın fotoğraflarını paylaşıyorum sizinle
yaptığım sade bir kek üzerine de pasta kreması yapıp işi bitirdim. üstelik kremaları inci ile şekil verdik. her ne kadar şekil pek birşeye benzemesede...

8 Şubat 2011 Salı

yaşasın yemek yemek...

 geçen hafta içi misafirlerim için yaptığım abur cuburlarımı paylaşayım sizinle...
üstteki benim her zaman yaptığım ıslak kekim. tarifi ise çok eski bir gazete ekinden. bu tariften şaşmıyorum. bir kere güzel bir tarif bulunca niye başka arayasın değil mi? tarifim;
malzemeler:
4 yumurta
2 su bardağı tozşeker
1 su bardağı süt
1 su bardağı sıvıyağ
2 çorba kaşığı kakao
2 su bardağı un
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
süslemek için hindistan cevizi
yapılışı:
önce yumurta ve şekeri çırpıyorsunuz. sonra sıvıyağ,süt ve kakoyu ilave ederek tekrar karıştırıyorsunuz.bu karışımdan 1 su bardağı ayırıyorsunuz.bundan sonra unu, vanilyayı ve kabartma tozunu katarak kek hamurunu meydana getiriyorsunuz. hamuru kek kalıbınıza boşaltıp fırında 200 derecede pişiriyorsunuz. fırından aldıktan sonra ayırdığımız 1 bardak karışımı kekin üzerine gezdirerek döküyorsunuz. ve en son olarak ta hindistan cevizi ile süslüyorsunuz.
ben çoğun zaman yarım ölçü yapıyorum çok oluyor çünkü bilginize...
bu tarif asıl yerinde fotoğraflarına bakıp canımın çok istediği bir poğaça olmasına rağman ya ben beceremedim ya da tarif resimde görülen etkiyi bırakmıyor.yani böyle ekmek hamuru  gibi puf puf birşey beklerken hamuru bilmiyorum artık nedendir kıtır kıtır bir hamur. tarif portakal ağacı'ndan. ben sadece yine yarım ölçü yaptım ve hepten sade bir poğaça olmasın diye mahlep ekledim,bilginize...

1 Şubat 2011 Salı

biraz mutfak

 geçtiğimiz haftasonu kendimi mutfağa verdim. öyle derler ya...sabahtan temizlik,çamaşır, etrafı toparlama vb. işlerimi bitirip yukarıda gördüğünüz elmalı tart, kek, ve ıspanaklı poğaça işlerine giriştim. 3'ünü de her zamankinden farklı olarak içine birşeyler kattığımızı sayarsak ilk defa yaptım diyebilirim. elmalı tartta ki başarısızlığım açıkça görülsede tadı hiçte fena değil, şekli bozuk sadece. 
birde bunların yanında  2 de yemek yaptığımı söylemeden geçemeyeceğim...
tariflerimi de sizinle paylaşayım:
 kek her zaman yaptığım sade olup içine biraz da kakao hamur kattığınız keklerden birisi. bu sefer değişik olmasının sebebi ise kakaoyu telaştan hamurun içine direk döküp içinde karıştırmaya çalışmam. böyle yapınca kekte keskin bir kakaolu sade farkı olmaksızın çok az kakaolu kek gibi oldu diyebiliriz. bir de diğer bir değişiklik olarak içine çikolatalı granüllerden kattım. tarif ise çok eski bir yemek ekinden;
malzemeleri:
1 su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı süt
4 adet yumurta
1,5 su bardağı tozşeker
1 çay kaşığı kabartma tozu (ben her zaman bir paket koyarım)
3 su bardağı+2 parmak un
2 çorba kaşığı kakao
yapılışı:
öncelikle yumurta ve şekeri çırpıyorsunuz. sonra sütü ve yağı ilave edip karıştırıyorsunuz. en son olarak ta un ve kabartma tozunu eliyorsunuz. hazırladığımız hamurun yarısını yağladığınız kek kalıbına döküp geri kalan hamura kakaoyu katıp, karıştırıp, kek kalıbına döktüğünüz hamurun üzerine döküp şekil veriyorsunuz. 180 derecede 40-45 dk. pişiriyorsunuz.
ben çok geliyor diye yarım ölçü yapıyorum genelde. fotoğraftaki görüntüde yarım ölçüye aittir.
 tartı herşeyiyle ilk defa yaptım. tarifi ise internetten herhangi biryerden. üzerindeki elmalı iç 3 aşağı 5 yukarı herkesin ki kadar  güzel olmuştur. ama malesef tarifin hamuru pek güzel değilmiş. belki de ben beceremedim bilmiyorum ilk yaptığım için ama çok kırık kırık bir hamur oldu gördüğünüz gibi. ertesi gün de çok yumuşak bir hamura dönüştü. tarifini internetten bulup biryerlere yazarak yapmıştım ama şimdi bulamıyorum malesef... 
bu poğaçanın gelişimi evde kalkmış ve kötü olmasın diye soğanla kavurduğum ıspanaklardan birşeyler yapayım şeklinde oldu. daha önce bu hamurdan birşeyler yapmıştım ve çok beğenmiştim. ve bununla anlıyorum ki ben mayalı değilde kabartma tozu ile yapılan poğaça şeklini daha çok seviyorum. o yüzden sevdiğiniz bir hamur buldunuz mu içine ne koyarsanız koyun. buradan yola çıkarak ta gördüğünüz gibi hamurun içine ıspanakları koyarak yaptım. hamurumun tarifi ise şöyle;
malzemeleri:
3 su bardağı un
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı zeytinyağı
1 çay kaşığı tuz
1,5 paket kabartma tozu
2 yumurta
içi için:
soğan
ıspanak
tuz,karabiber
yapılışı:
kabartma tozu ve unu eleyip ortasına yumurta sarılarından birini ayırarak 2 yumurtayı, zeytinyağını, yoğurdu ve tuzu ekleyerek yoğurun.sonra hamura ve içe istediğiniz gibi şekil verebilirsiniz. ben hamuru 2 yada 3 parçaya ayırıp açıp içine içi yayarak rulo şeklinde sardım ve sonra kibrit kutusu büyüklüğünde kestim.

28 Eylül 2010 Salı

patlıcanlı tart

 belki fazla olacak ama bunların hepsini haftasonu yaptım. haftasonu zaten temizlik, çamaşır, mutfak üçgeninde geçiyor. (artık kendime bile vakit ayıramıyorum :(((( ) ama yaptıklarımı sizi hamaratlığımla şaşırtmamak için hepsini birden yayınlamayıp taksitlendiriyorum. malum hepimizin alışık olduğu bir durum nasılsa bu.

patlıcanlı tart
1 yumurta
yarım su bardağı sıvıyağ
3 çorba kaşığıyoğurt
12-13 çorba kaşığı un
1 paket kabartma tozu
tuz

üzeri için:
1 yumurta
4 orta boy patlıcan
1 demet maydanoz
3 çorba kaşığı krema
100 gr. beyaz peynir,lor peyniri veya çökelek
1 tatlı kaşığı şeker
tuz, karabiber
hamur yoğuracağımız kabın içine yumurtayı, sııyağı, yoğurdu, kabatma tozunu ilave ederek çırpma teliyle karıştıralım.unu ve tuzu ilave edip özlü bir hamur yoğuralım. 15-20 cm çapında bir kalıbı yağlayıp tabanına un serpelim. hamuru merdaneyle kalıp büyüklüğünde açıp kalıbın içine yerleştirelim. hamur kenarlarını kalıbın kenarlarına yapıştırarak 1-2 cm yükseltelim. patlıcanları 7-8 yerinden çatalla delip ocak ateşinde közleyelim. kabuklarını soyup ince bir şekilde doğrayalım. içine yuurtayı, kıyılmış maydanozu, kremayı, peyniri, tuzu, karabiberi, ve şekeri ekleyip karıştıralım. karışımı hamurun üzerine yayarak ısıtılmış 190 derece ısılı fırında hamurun kenarları ve altı kızarık pembe renk alana dek pişirelim. fırından alıp dilimleyerek servis yapalım.

mantar dolması

bugünlerde bir hamaratlığım var. artık hafta sonunda gazeteler yemek eki vermesin lütfen.
hemen tarife başlayayım:
mantar dolması

1 kg. iri mantar
3 orta boy patates (haşlanmış)
1 çorba kaşığı tereyağ veya margarin
yarım çay bardağı süt
yarım demet maydanoz
2-3 çorba kaşığı beyaz peynir(arzuya göre)
2-3 çorba kaşığı kaşar peyniri rendesi
tuz, karabiber
mantarların sapkısmını çıkaralım. patatesleri püre haline getirip içine tereyağını, sütü, arzuya göre ezilmiş beyaz peyniri, kaşar peyniri rendesini, kıyılmış maydanozu, tuzu, karabiberi ekleyip karıştıralım ve mantarların oyuklarına tepeleme bir şekilde dolduralım. ısıtılmış 200 derece ıslı fırında 15-20 dakika pişirerek servis yapalım.

25 Eylül 2010 Cumartesi

bir pazar sabahı...

geçenlerde bir pazar günü ne zamandır canımın istediği birşeyi yaptım: çiğ börek. artı eksilerine gelirsek bu çiğ börek bildiğimiz çiğ börek gibi olmadı. (halbuki bende hazır tarif buldum diye sevinmiştim) çünkü hamuru değişik sodalı hamur dediğimiz veya bildiğimiz poğaça hamuru gibi birşey oldu. ben de acemi olduğumdan aymadım hamurunu yaparken. halbuki sadece un, tuz, su olur değil mi hamurunda? işte doğru bildiğinden şaşmayacaksına bir örnek daha. hatta eşim fazla yağlı istemediğinden ona tavada kızartayıp üzerine yumurta sarısı sürüp fırına attık; o tam bir bildiğin kıymalı poğaça oldu. yinede özendirmek gibi olmasın ama yanına ayran yapıp afiyetle yedik.
ÇİĞ BÖREK

2 yumurta, 20-22 kahve fincanı un, 3,5 kahve fincanı su, yarım kahve fincanı sıvıyağ, 2 kahve fincanı sirke,
1 paket kabartma tozu, tuz,

iç için;
250 gr. kıyma (yağsız), 1 orta boy soğan, 1 orta boy domates, 3-4 sivribiber, yarım demet maydanoz,
1 kahve fincanı su, tuz, karabiber, 1,5 su bardağı sıvıyağ

elenmiş unun ortasını havuz gibi açalım. içine yumurtaları, suyu, sıvıyağı, sirkeyi, tuzu ve kabarta tozunu ekleyerek özlü bir hamur yoğuralım. hamurdan iri ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp beze yapalım. üzerlerine nemli bez örtüp yarım saat dinlendirelim. bu arada kıymalı harcı hazırlayalım.bir kapta kıymayı, küp doğranmış soğanı, tavla zarı iriliğinde domatesi, doğranmış sivribiberleri, kıyılmış maydanozu, tuzu, karabiberi ve suyu karıştıralım. dinlenmiş bezeleri unlanmış bir zeminde 0,1 mm. kalınlığında açalım. açtığımız hamurun bir tarafına kıymalı harcı yayıp diğer kenarını üzerine kapatalım. hamur kenarlarını tırnak uçlarıyla bastırarak kapatalım. hamurları kızdırılmış sıvıyağda arkalı önlü kızartarak emici bir kağıt üzerine alalım. biraz yağını emdirdikten sonra servis edebilirsiniz.

biraz da homini gırtlak

çok özeniyorum cupcake'lere ama pek beceremiyorum işte. kendimce yaptığım bir tarifim, silikon kalıplarım, renkli kek kalıplarım, krema sıkacağım, süslerim var ama olmuyor işte. birde sanırım üşeniyorum biraz ince ayrıntıyla uğraşmayı pek sevmiyorum hemen olsun hemen bitsin ama çok güzel olsun istiyorum.çok mu şey istiyorum?
birde çalışmaya başlayınca hiçbirşeye vakti kalmıyor insanın. mutfakta güzel kekler, börekler, poğaçalar, kurabiyeler, salatalar yapmak istiyorum ama zaman yok işte olmuyor yetiştiremiyorum. aslında bir yandan da iyi tabi bunları yapamamak sonrasında kilo ile uğraşmaktansa...


şimdi size geçen gece yaptığım her zamanki tarifimden değişik bir tarifi vereyim. bu tarif benimkinden daha güzel oldu artık bundan yaparım herhalde. daha güzel olmasının nedeni de bence benim tarifimin normal kek kalıbına göre bu tarifin ise cup cake'e yönelik bir tarif olmasıdır.

BROWNIE CUP KEK

2 yumurta
yarım paket tereyağı
2,5 çay bardağı süt
2 çay bardağı şeker
1 paket kabartma tozu
2 çorba kaşığı kakao
100 gr. fındık
2 paket vanilya
kağıt kek veya muffin kalıpları

Yumurtaları şekerle birlikte beyazlaşıp köpürene dek çırpın.
Sütü eritip ılıttığımız yağı kakaoyu ve vanilyaları ilave edip çırpalım. Karışımın 1,5 çay bardağını ayıralım. Kalan karışıma elenmiş unu, kabartma tozunu ve fındıkları ilave edip tekrar karıştıralım. Kağıt kek kalıplarının yarısına gelecek kadar hamuru paylaştıralım. Kalıpları fırın kabına dizin. 170 derece ısılı fırında pişirelim. Kürdün kontrolüye fırından alıp ayırdığımız kakaolu sıvıyı üzerine küçük bir kaşık yardımı ile gezdirelim.

(bu arada ben hiçbir zaman koymadığım gibi vanilyayı ve evde olmadığı içinde fındık koymadım.ayrıca göz kararı yarım paket yerine çeyrek paket tereyağı koyarak çoğunluğunu sıvıyağ koyarak pişirdim.)

14 Aralık 2009 Pazartesi

ıspanaklı kolay kiş

geçen gün ilk defa kiş yaptım. bugüne kadar yapmayışımın nedeni pek canımın çekmemesiydi. yani ben poğaça kek tarzı şeyleri daha çok seveim o yüzden herhalde. ama canım denemek istedi. birde fazladan evde kalan ıspanak ve mantarlarım vardı. onları kötü olmadan tüketmek için denemeye karar verdim. yaptığım kolay bir tarifti. lezzetler sitesinden buldum. hamuru da gayet güzel bir kıvamda oldu, ilk yapmama rağmen. üzerine birçok malzeme koyarak çeşitli şekillerde yapılabilir. denemenizi tavsiye ederim. aşağıdakiler siteden değil benim yaptığım kişten görüntüler...

10 Eylül 2009 Perşembe

fırında kıymalı makarna



geçenler de yaptım bunu. fotoğrafları o kadar güzel ve profesyonel görünmesede gayet güzel oldu valla.zaten basit birşey. ben yine de tarifini ayrıntılı yazacağım ama kısaca fırında makarnanın arasına kıymalı harç yapıp koyuyorsunuz. işte o kadar basit. ayrıntılı tarif:



fırında kıymalı makarna
malzemeler:
yarım paket spagetti makarna,
2 çorba kaşığı margarin veya tereyağı,
2 orta boy domates,
2 çorba kaşığı un,
2 su bardağı süt,
3 çorba kaşığı kaşar rendesi,
tuz,
karabiber,
250 gr. yağsız kıyma,
2 orta boy soğan,
yarım çay bardağı sıvıyağ,
1 iri boy domates,
1 demet maydonoz

yapılışı:
ön hazırlık olarak makarnayı tuzlu suda haşlayalım.soğanları küp doğrayalım.sıvıyağda hafifçe sarartıp kıymayı ekleyelim..kıymanın rengi dönene dek birlikte kavuralım.küp doğranmış domatesleri ekleyip 2-3 dk. daha kavuralım.tuzunu,biberini,maydonozunu ekleyelim.sosunu hazırlayalım.yağı eritipunu ekleyelim,hafifçe sarartalım.sütü sürekli karıştırarak ve azar azar ekleyelim.koyulaşana dek pişirip ateşten alalım.fırın kabını margarinle yağlayıp un serpiştirelim.(ben sadece yağladım sıvıyağla)beşamel sosu makarnaya ilave edip karıştıralım.makarnanın yarısını fırın kabına aktaralım.üzerine kıymalı harcı yayalım.kalan makarnayı üzerine alıp üzerini düzeltelim.makarnanın üzerine kaşar peyniri rendesi serpelim.ısıtılmış 200 dereceli fırında üzeri pembeleşene dek pişirelim.
afiyet olsun.



bu arada tarif Emine Beder'in haftasonu eklerinden bir tanesinden...

8 Eylül 2009 Salı

bu da soğan kutusu...

bu da patates kutumun küçük kardeşi soğan kutum. yapılışını anlatmama gerek yok herhalde...

ipucu

maydonozları v.b. yeşillikleri kolay doğramanın pratik bir yolunu göstereceğim size:
fotoğraflardanda anlayacağınız üzere yeşilliklerinizi bir bardağa koparıyorsunuz ve makasla kesiyorsunuz.bu arada eğer mutfak makasınız yoksa mutlaka edinin derim çünkü gerçekten çok yararlı oluyor.bana tahtada veye elde doğramaktan daha kolay geliyor açıkçası bu işlem. hem de parçalarınız gayet küçük oluyor rondodan (tabi bunu rondada da yapabilirsiniz) geçmiş gibi. bunu Altan Erkekli'den öğrendim. Derya Baykal'ın programında göstermişti.




 

5 Eylül 2009 Cumartesi

patates kutum

evet yeni bir kutu ile başlıyoruz.öncelikle neden böyle bir kutuya ihtiyaç duyduğumu açıklayayım. çünkü mutfağım dar ve yetmiyor. bende soğan ve patateslerin durduğu yeri boşaltıp hem de boş duran kutularımı değerlendirmek adına böyle birşey yaptım. biraz aştım yani kutu durumunu...neyse anlatayım size;

öncelikle kutumun kapağını kestim kolay kullanım için. sonrasında tutmak için iki delik açtım iki tarafına. yani önce bir tarafına açıp oradan çıkan parçadan yararlanarak diğer tarafa da açtım resimde gördüğünüz üzere...





 

bundan sonra deliksiz iki tarafı kraft kağıdı ile içe doğru uzatarak ve yanlardan fazlalık vererek kapladım. kutunun iç tarafıyla da uyumlu olsun diye ve evde dc-fixe en uygun onu gördüğümden. delik kenarları kaplarken de delik kısımlara denk gelen alanı ortadan maket bıçağıyla kestim ve alt ve üst kenarlara doğru kıvırıp yapıştırdım. kıvırdığımız kısımdaki boşluğa gelen alanı da aynı şekilde yapıp kıvırıp yapıştırdım.ve böylece düzgün görünmesini.



 



 

tabi kutumuzun altı boş kaldı. bunu da daha sağlam olsun diye dc-fix yaptım. taban ölçüsünün 4 tarafından 5'er cm. büyüklükte bir kare kestim dc-fixten. köşelerini katlayarak yapıştırdım. tabanımızda hazır olmuş oldu. ama dört tarafı dengeli gelmeyebilir nitekim benimkisi öyle oldu o yüzden bunu kurdele -olmazsa olmazım- kullanarak kapattım.








en son aşama olarak kutunun zeminine de kağıt yapıştırmak. çünkü kutunun köşelerine tozlar vs. ler kaçıp durup beni sinir ediyorlar. onları önlemek için. kraftan yine zemin ebatından fazlalıkla kesip;kenarlarını da içe doğru kıvırıp yapıştırıyorsunuz. o kadar bitti işte.


bunlarda son görüntüler patates kutumdan...



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...