22 Eylül 2011 Perşembe

seneye kalan yeşil askılı bluz

 modelimiz burda 2010 temmuz sayısından 143 nolu model. aslında kendisini aynı sayıda ki 144 nolu model olan aynısının elbisesinden yapmak istedim ama tabi bu bir yenileme olup aşağıdaki tişörtten sınırlı miktarda olunca anca bu çıktı.aşağıdaki tişörtün bir de sax mavisi vardı ki o da geçen sene ancak farklı kumaş eklenince elbiseye dönüşmüştü. tabi geçen sene ve bu sene giydi seneye allah kerim.
aslında modeli 5 yaşa göre biçtim ama yinede kalıpların arasında çok farklılık olmasa da önü arkası baya açık oldu, yani geniş. o yüzden arkadan en azından bir pile yapmayı düşündüm ama şimdilerde giyemeyeceğine göre seneye bakmak daha mantıklı sanırım.
 önüm, arkam, sağım, solum
kumaşın eski hali
 
 e tabi artık bunun giyilmiş hali için seneye yazı beklemek gerekecek...

20 Eylül 2011 Salı

turkuaz yeşil arası

aslında bu bluzu bayramdan önceki hafta ''kumaş ne zamandır masamda bari bayramda giyerim'' diyerekten diktim. evet basit bir model olduğundan biçmesi dikmesi 2 ya da 3 akşamda bitiyor. tabi akşamdan kasıt 2 yada 3 saat gibi bir zaman dilimi. yani otursanız sabahtan akşama giyer çıkarsınız.
 
bluz burda 2011 şubat sayısı 115 nolu modelden. aşağıda gördüğünüz üzere omuzlarda apoletleri var. ama ben onları kumaşımda böyle daha güzel duracak ve kol kısmındaki pileyi de kapatmak istemediğimden yapmadım. modeldeki kumaş pike kumaş olduğundan esneyebilir fakat benim kumaşım viskon olup esneme payı olmadığından alt bel kısmındaki parçayı da koymaya çekindim. o yüzden modelin orjinalinden biraz değişti daha sade oldu hatta. ama bence güzel oldu. zaten bayramda da giydim gayet rahat.


 
 
yaptığım kombinde bir süre sonra diğer bloğumda olacak. heber veririm merak etmeyin...

19 Eylül 2011 Pazartesi

iadeyle kombin

bu ayakkabıyı iade etmeden az önce denk geldi ve bir kombinle birleştirdim, burada görmek isyerseniz...

16 Eylül 2011 Cuma

broş

artık kumaşlardan yapılan bir broş, çok başarılı olmasa da arka görünüm ve kullanış ityaibariyle; neden? çünkü şu heryerde gördüğümüz arkaya yaptığım keçe ve ilgeçli iğne (adı bu mu? yazarken baya düşündüm, doğrusunu bilen varsa ne olur yazsın) ikisi de broşe göre küçük kaldı. ve ağırlıkta eklenince, takınca biraz yerçekimi kanununa maruz kalıyor ne yazık. düzeltilmez mi? düzeltilir ama kimbilir ne zaman?
alttaki yeşil bluz da yeni bitti bir daha ki postta gelecek...

13 Eylül 2011 Salı

pazar eklentileri

 cumartesiden aklımda kalanlardan biri bu çanta idi, kavuştum. darısı diğerlerinin başına...
çanta ve tişört mudo, küpe ve yüzük boyner

12 Eylül 2011 Pazartesi

cumartesi yenileri

 cumartesi alışverişinden eve birlikte döndüklerim
saks mavi hırka ve kemerler stradivarius, fuşya bluz pull&bear, diğerleri görülüyor zaten
çok güzel şeyler vardı yeni sezondan. aklımda kalanlar oldu ya neyse
eşimin dediği gibi güzel şey çok!!! işin içinden çıkamayız sonra (kart maduru gibi durumlara mahal yok)

9 Eylül 2011 Cuma

dün akşam kuzey-güney izlerken yaptıklarım

 kış sezonunu ve dizileri bir de arka odamda oturup belirli saat diliminde birşeyler yapmaya zaman yarattığı için de seviyorum açıkçası. çünkü başka türlü yani orada oturma zorunluluğunuz yoksa illa ki birşeyler çıkıyor ve bir işe başlayıp oturduğunuz yerde kalamıyorsunuz. en azından benim için geçerli bunlar...
üsttekiler artık parçaları ortadan kaldırmak amacıyla yapılmış şeyler. şimdilik ne olacakları belli olmasa da en iyisi bir saç bandına eklenmek olabilir sanki...
kot kumaşı geçen aldığım kotun paçasını kısalttığımda çıkan parçalardan
mor kumaşsa yiğene diktiğim mor etekten kalan parçalardan
eski hallerini çekmeyi unuttuğum bir çalışma daha, bir rulokat kutusu. ne zamandır kilerde beklemekteyken artık bunu yapmalıyım dediklerimden biri olarak kızımla beraber yaptık. çünkü onun olacak. öncelikle kutuyu tamamen beyaz dc-fix ile kapladıktan sonra inci'nin seçtiği kurdele ve bantlarla kapladık kutumuzu. o da kurdelelere uhu sürerken yardım etti bana
 bunlarda diğer kapladığım rulokat kutuları (demek rulokatı çok seviyormuşuz) gördüğünüz gibi benim kapladılarım gayet minimalist bir yapıda...bana beyaz olsun yetiyor.
mavi çiçekli olana biraz özenmişim ama değil mi?

bu arada kısaca kuzey-güney'den de bahsetmek gerekirse evet güzel, biraz abarttıkları kadar var. çekimlerini ve özellikle zerrin tekindor ve kıvanç tatlıtuğ'u da çok beğendiğimi eklemem lazım. yani aslında hepsi iyinin üstünde demek yanlış olmaz. 

8 Eylül 2011 Perşembe

bol sebzeli karnıyarık yada fırında türlü gibi birşey

aslında niyetim karnıyarık yapmaktı. ama evdeki 2 tane kabak kalmasın diyerek e ''kabak kattıysak patateste gider'', kabakla aynı mantıkta ''e bir tane de havuç varmış bak'' , ve bir de dünden kalan mantar sapları diye diye evdeki kalmış malzemeleri toplayıp (şimdi yazarken fark ettim bunu da) hepsini niyette olan karnıyarığa katmaya karar verdim.
öncelikle hepsini yarı kıvamda kızarttım az yağlı tavada. üstteki sadece kızarmış ve borcama alınmış halleri.
 üst malzemesinde karnıyarığa sadık kalarak soğan, sarımsak, kıyma, yeşil biber, domates, biraz salça ve  maydanozu karıştırarak yine tavada pişirdim.bakınız üstteki halleri
ve burada da fırına gitmeden önceki buluşma.
 mideyle buluşmadan önceki halide budur. kötü ama idare edin artık...
deneyin, pişman olmazsınız...

7 Eylül 2011 Çarşamba

bir iade

 daha önceki kampanyasında kaçırdığım için üzüldüğüm bu ayakkabıları trendyol'da tekrar milla kampanyası olduğunda hiç düşünmeden aldım. ama sonuç tekrar bir iade vakası oldu. çünkü giydiğimde gayet rahat gibi görünen ve ayağımda ki duruşunu da sevmeme rağmen ayakkabının rengi biraz pembemsi. şimdi yukarıdaki fotoğrafa bakıyorumda gayet güzel hiç renk sorunu yokmuş gibi görünüyor ama gel gör ki çıplak gözle öyle değil. ben abartıyor olsam bile içime sine sine giyemeyecek olduktan sonra bu ayakkabıdan bana hayır gelmez değil mi? artık seneye yaza yenisine kısmet...
aşağıdaki fotoğrafta deri ile kumaş kısmındaki renk farkı daha bir belli oluyor gibi :(??

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...